Aşık Veysel ve Fikret Kızılok Arasında Geçen Bir Hikaye;
Fikret Kızılok gençlik yıllarında bir plak çıkarmak ister. Çıkaracağı plağa, büyük usta Aşık Veysel’in ‘Söyle Sazım’ ve ‘Yumma Gözün Kör Gibi’ adlı iki eserini de seçer.
Gazeteci arkadaşı Arda Uskan’la Aşık Veysel’in Sivas- Sivrialan da ki köyüne giderler. Arda Uskan röportaj yapacak, Kızılok da şarkıları için izin isteyecektir. İki gün kalırlar o evde…
Aşık Veysel, bir gece gözlerinin nasıl kör olduğunu anlatır onlara;
“Tek gözüm zaten görmüyordu. ‘Kırlangıç Uşağı’ diye seyyar doktorlar vardı. Onlar göz açarlardı, göz doktoruydular. Babam rahmetli, gösterdi, baktılar. ‘Sağ gözü ışık görüyor, üzerindeki perdeyi alırsak açılır. Akdağmadeni’ne getir, orada tedavi edelim’ dediler. Onlar gittiler, bizde bir sevinç fakat fakirlik var. Babam para bulacak da götürecek, açtıracak! O arada öküzün önünden saman irisini, tozunu, toprağını temizlemek için ahıra girdik. Öküz bağlıydı. Hayvan kafasını böylesine sallayınca boynuzunu tam gözümün üstüne vurdu. Sağ gözüm de aktı gitti. O ışık da kayboldu.”
Ardından Aşık Veysel susar, Kızılok eline gitarını alır ve çalmaya başlar. Sonra bir cesaret büyük ozandan şarkılarını ister. Cebinde sadece 250 kuruş telif parası vardır.
Aşık Veysel gülümser; “O parayı al şirketine götür, gazoz parası yapsınlar. Ama sen güzel söylüyorsun oğlum. İstediğin şarkımı kullanabilirsin” der.
Bu sözlü anlaşmadan birkaç ay sonra Fikret Kızılok’un ilk plağı çıkar. Plak satış rekorları kırar ve Kızılok Altın Plak kazanır. Kazandığı Altın Plak’ı götürüp ustasına, Aşık Veysel’e hediye eder.
Aşık Veysel 21 Mart 1973’de hayatını kaybettiğinde, Kızılok, ”Ustam öldü, toprak oldu. Ustamın parmaklarına değen bu sazın da toprak olması gerekir. Artık ona can veren parmaklar yok” diyerek Veysel’in mezarı başında sazını kırar.
Ve bir süre müziğe veda eder.
Aşık Veysel, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük halk ozanlarındandır. (1894-21 Mart 1973)
Ustaya Saygıyla….