Bir Alışveriş Çılgınlığı: Black Friday

Bir alışveriş çılgınlığı: Black Friday

Kimine göre Kara Cuma, kimine göre ise Şahane yada Efsane Cuma. Tüketici yönüyle ise bir çılgın alışveriş günü. Büyük indirimlerin yapıldığı ve alışveriş heyecanının çılgınlığına döndüğü Black Friday ülkemizde de yaygınlaşmaya başladı. Bu günde dünya genelinde birçok marka Black Friday indirimlerine gidiyor. Dünyada mağazalar bugünde çok erken saatte açılır ve geç kapanırlar hatta 24 saat açıklar. Öyle ki mağazalar beklenmedik derecede indirimli satış yapıyorlar. Bu günde yapılan alışveriş miktarı ise dudak uçuklatıyor.

İşin satıcılar için elde kalmış ürünlerini elden çıkartma ve yüksek cirolar elde etme boyutu, tüketiciler için ise ürünü büyük indirimlerle alma imkanı olması, satıcıların gerçekten indirim yapıp yapmadığı bir yana ilginç de bir tartışma yaşanıyor ülkemizde.

Ülkemizde yaşanan traji komik olay ise din eksenli. Niye Cuma’ya kara deniliyor. Çekin elinizi bizim Cuma’mızdan anlayışı ve tepkisi.

Bugünün Black Friday adlandırması bu geleneğin ortaya çıkışından daha yakın zamana tekabül eder.  ABD’de Şükran Günü’nden sonra gelen ilk Cuma günü, yaklaşık 100 yıldır alışveriş döneminin başlangıcını simgeler. 1932 yılından sonra ise bu indirimli alışveriş geleneği yıllar içinde tüm dünya da uygulanır hale geldi. Tüketici bu günü sevdi ve sahiplendi.

Peki niçin Kara Cuma ifadesi kullanıldı?

Yıllar boyu alışveriş çılgınlığıyla kargaşanın adresi olan Philadelphia’da Şükran Günü sonrası bu ilk Cuma günü alışveriş festivali bir krize dönüşmüştü. Saatler boyu süren trafik sıkışıklığı, sokaklarda gündelik hayatı aksatacak kalabalıklar ve iki kat artan soygunlar sonucu Philadelphia Polis Departmanı bu günü olaylarda çözüme gidişi hızlandırabilmek için Black Friday olarak kodladı. Black Friday, ilk kez 1961‘de gazeteler aracılığıyla meydana çıktı.

Buradaki kara sıfatı dikkat edilmesi gereken, kargaşanın yaşandığı alışveriş günü olarak olumsuzluk olarak kullanıldı.

İşin özü Kara’nın dinle ve Müslümanlarla ilgisi yok. Ama nedense Türkiye’de bir kesim her olaya dini bakış açısı ile baktığı için, “vay bizim mübarek günümüz Cuma’ya kara diyorlar bu gavurlar” diyerek mağaza basıyor, alışveriş yapan  kişileri ise tehdit ediyorlar. Anlaşılır gibi değil ama maalesef bunlar oluyor.

Bu zihniyette şu yatıyor. Ne bir şey yaparız ne de bir şey yaptırırız. Gavur dedikleri insanların ekonomisi yükselirken, sattığı ürünler tüm dünyada parmakla gösterilirken, bir ürünün marka değeri Türkiye’nin yıllık milli hasılasından fazlayken yapılan sadece vurmak, kırmak, tehdit etmek, aşağılamak.

Bunları yapanların bir gün olsun bir marka değeri oluşturduklarını, başlattıkları bir akımın tüm dünyada kabul gördüğünü gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü felsefe yıkmak dökmek üzerine olunca yapmak akıllarına gelmiyor. Yıkmak kolaydır, yapmak ise çabayı gerektirir.

Var mı öyle bir niyet ve çaba? Yok. Olay bu kadar basit. Tepkili arkadaşlar size “Hayırlı Cuma”lar dilerim.