Dağılın, Kartopu Geliyor
Sosyal medya ile birlikte ufkumuz açılmaya devam ediyor. Her gün yeni yeni şeyler öğrenme, görme, izleme şansına sahip oluyoruz. Gördüğümüz her paylaşımla birlikte bakış açımız ve hayattan beklentilerimiz yükseliyor. Sosyal medya düzgün kullanılabildikten sonra inanılmaz güzellikler barındırıyor fark eden, bilen, kullanan için.
Sosyal medyada bir paylaşım çok hoşuma gitmiş ve mutlulukla seyretmiştim. O görüntülerde; “Kanada Polisi kendine kartopu atan çocuklara karşılık olarak kartopu atması”.
O ne güzellikti öyle. Görüntülerde polis aracı geçerken yol kenarında karda oynayan bir grup çocuk polis aracını görünce polise kartopu atmaya başlıyor. Polis aracı çocukların yanına yanaşıyor ve içinden inen iki polis de çocuklara kartopu atmaya başlayarak çok güzel görüntüler veriyorlar. Herkes mutlu ve anın tadını çıkarıyorlar. Polisler çocuklarla 1-2 dk oyun oynadıktan sonra onlara el sallayarak arabalarına biniyor ve görevlerine dönüyorlar.
Bir an şunu düşündüm. Acaba Türkiye’de olsa ne olurdu diye? Ülkemiz adına bu tür görüntüleri görememenin üzüntüsü içinde iken yine sosyal medyada bir haber ile birden mutlu oldum.
Haber şöyle idi. “Polisin ”Dağılın” demek yerine gençlerin kartopu oynaması için caddeyi trafiğe kapattığı ve onlarla kartopu oynadığı şehir: Eskişehir. Tebrikler Eskişehir tebrikler Emniyet mensupları. Ne güzelsiniz.“
İşte olay budur. Demokrasinin güzelliği bunlar. Devlet ile halk kaynaşması. Kamu otoritesinin halkına sevecen yaklaşması. Halkın duygularına, düşüncelerine müsamahalı olması ve tolere etmesi.
Özgürlüklerin alabildiğince kullanılan ülkeler huzurlu ve mutludur. Zaman zaman tv ekranlarında gördüğümüz polis ve göstericiler arasında yaşanan gazlı, sopalı kavgalar görmek istemediğimiz manzaralardır. Bunları görüp de üzülmemek mümkün değil.
Polisimizin göstericiler dağılın yoksa gözaltına alınacaksınız anonsunu değil, dağılın yoksa kartopunu yersiniz sözünü duymak istiyoruz.
Bu mümkün mü? Elbette. Sadece karşılıklı biraz sağduyu, anlayış ve hoşgörü.