Dik Dur Eğilme!
Son zamanların çok sık kullanılan klişe sözü. Özellikle siyasi söylemlerle hayatımızda benimsediğimiz ve kullanır hale geldiğimiz güzel bir söz.
Söz güzel ama güzellik katan içinde barındığı anlam.
Tarihte abide şahsiyetler arasında yerini alan rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu bunu ne güzel ifade emiştir. “Düz yaşayacağız, düz duracağız düz yürüyeceğiz. Dik duracağız doğru gideceğiz”
Hayatın zikzakları ve menfaatleri karşısında eğilmemek ve doğru bildiğin yoldan ayrılmamak her insanın yapabileceği şey değildir. Bunun için yürek gerekir.
Derler ya cesur bir kez, korkak ise bin kez ölür. Önemli olan insanın bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır.
İnanan ve inandığı gibi yaşayan insan susmaz ve eğilmez. Önüne çıkan her zorluğu aşar geçer. Dik durmak er kişinin işidir. Dik duramayan ve menfaat karşısında iki büklüm olanlar ise inançsız, idealist olamayan ben merkezci ruhlardır. Kendi menfaatleri nereye yönelirse oraya dümen kıran, oradan oraya savrulan bu ruhlar ile toplum bir yere varması düşünülemez.
Toplumları milletler arenasında dik tutan şey dik durabilen nesillere sahip olabilmesidir. Gerisi lafı güzaftır.