Eğitim Sistemsizliği

Eğitim Sistemsizliği

Geleceğimizi oluşturan fidanlarımızın yetiştiği eğitim sisteminden ve verilen eğitimden memnun kimse yok denecek kadar az.

Ortaya konulan veriler de gösteriyor ki çocuklarımız bu eğitim sistemi ile başarılı olamıyorlar ve ezbere dayalı eğitim sürüp gidiyor.

Türkiye de sürekli tartışma konusu olan eğitim sisteme her yeni bakanla birlikte değişiyor. Yeni gelen eski sistemin kötülüğünden dem vuruyor.

Eğitim sistemimiz ile yarışa hazırlanan bireyler yetiştiriyoruz. Başarılı olmak için harıl harıl çalışan ama bilgiyi özümsemeyen, öğrenmiş olmak için öğrenen nesiller. Sonuç mu koca bir sıfır.

Sokrates Öğretmenlere der ki;

Öğrencilerinize bir şey öğretmeyin, onları düşünmelerini sağlayın. Çünkü onlar düşünmeye başlarsa zaten kendi çabalarıyla öğrenirler.. Ve çaba sonucu öğrenilen bilgi, en kalıcı bilgi olur. Asla silinmez..!

İşte temel mesele budur. Bakınız eğitimde çağ atlamış ileri ülkelerin eğitim sistemlerine. Çocuklar okula gitmiyor sanki, eğlenmeye, oyuna gidiyorlar. Neşeyle cıvıl cıvıllar. Hem oynuyorlar hem öğreniyorlar. İnsan, hayvan, çevre sevgisiyle dopdolular. Yaparak, deneyerek öğreniyorlar. Spor yapmak ve okumak ise vazgeçilmezlerinden.

Eğitim sistemini istediğiniz kadar değiştirin. İster 4+4+4 yapın, ister 4+3+5, ister bilmem kaç yapın. Bir futbol takımı gibi varyasyonlar deneyin. Olmayacak. Yılları değil felsefeyi değiştirmedikten sonra.

Çocuklarımıza gençlerimize, insan olabilmenin gereğini, öğrenmenin hazzını yaşatmadıktan sonra verilecek her eğitim beyhude çabadan öteye geçmeyecektir.

Artık çocuklarımızı yarış atı gibi görmeyelim. Bırakın, önlerini açın, değer verin, insan olduklarını hissettirin. Üzerlerindeki baskıyı kaldırın. O zaman göreceksiniz ki her şey ne kadar güzel olacak.

Bakın George Orwell ne diyor; “Ne okumak istediysem onu okudum ve okulda öğrettiklerinden daha çok fazlasını öğrendim”.