Haksızlıklara Uçan Kafa Atmak

Haksızlıklara Uçan Kafa Atmak

İyi ki Sosyal Medya var. Sosyal Medya sayesinde dünya bir tık uzağımızda.

Bazen izlediğimiz bir kare fotoğraf, bir görüntü alıp götürüyor insanı. İşte öyle bir görüntü.

Bir cadde de bir kadın ve erkek. Haberin içeriğine göre de erkekten boşanmak isteyen kadın. Ve bunu kabullenmeyen ve standart Türk erkeği olarak şiddet uygulayan bir adam. Adam dediysek görünüş itibariyle tabii ki.

Kadına elindeki rulo halindeki bir kağıt yada cisimle sürekli vurmakta. Hızını alamıyor hırsla tekrar tekrar vurmaya devam ediyor.

Sürekli alıştığımız görüntü neydi? Sokakta aleni şekilde şiddet uygulayan bir erkek ve dayak yiyen bir kadın. Tabi ki olmazsa olmazımız, olan biteni büyük bir dikkat ve merakla seyreden halk kitlesi. Sonuç ne olacak acaba? Meraklı milletiz ne de olsa.

İşte bu sıra hiç de normal olmayan bir şey oldu. Bir babayiğit çıktı. Koşarak geldi. Uçtu vurdu kafayı. O mütecaviz erkek müsveddesi yerlerde. Birden cesarete gelen halk babayiğitin etrafında toplandı, onlar da vurmaya başladılar. Ne oldu sonuç ne? Belki de bir kadın erkek şiddetinden, belki ölümden, belki kaç çocuk annesiz kalmaktan kurtuldu. Ama belki de en önemlisi bir toplumun vicdanı kurtuldu. Bir zalimin zulmü son buldu.

İşte olay bu kadar basit aslında. İş kafayı kullanmakta. Espri bir tarafa akıllı, vicdanlı, duyarlı bir toplum olabilmektir asıl olan.

Aslında ne kadar basit değil mi? Çevremizde görüp yaşadığımız haksızlıklara, usulsüzlüklere, vicdansızlıklara dur demek için bir kafa atmak bazen yeterli oluyor. Ben kafa atmayı, aklı kullanmak, vicdanı işletmek ve duyarlı olarak birlik olmak olarak algılıyor ve temenni ediyorum.

Kafasını çalıştıran toplum olmamız dileğiyle..

Olur mu? Olur. Bizde babayiğitler eksik olmaz.