Kadın Cinayetleri Hız Kesmiyor
Toplumumuz kanayan ve bir türlü dindirilemeyen yarası devam ediyor. Azalmasını hatta bitmesini arzu ettiğimiz bu vahşet maalesef belki de artış gösteriyor.
Sosyal medyadan alın bir haber;
Bursa’da bir erkek eski eşini, İstanbul’da bir erkek 2 hafta önce evlendiği eşini, Kocaeli’de bir erkek üvey annesini bıçaklayarak öldürdü. 1 günde 3 kadın aynı şekilde öldürüldü.
İnanılmaz bir durum. Biz bu kadar vahşeti içinde barındıran bir toplum olamayız olmamalıyız. Peki bu cinayetleri engellemeyen ilgililer neden bu kadar duyarsız. Duyarsız olduklarını düşünmek bile istemiyorum. Mutlaka duyarlıdırlar. O zaman niçin bu durum devam ediyor.
Bu konuda bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor. Daha önce de dile getirdiğim gibi Hükümetin önderliğinde ve tüm tarafların katılımıyla gerçekleştirilecek ve sürekli güncellenecek kadın kurultay ve çalıştaylarının acilen hayata geçirilmesi gerekir. Her sene tek tek olaylar incelenmeli ve tedbirler ve mevzuat güncellenmelidir. Mahkemelerde bu konuda haksız tahrik ve iyi hal uygulamaları yeniden gözden geçirilmelidir.
TV ve sinemalarda kamu spotları gösterilmelidir. Dizilerde vs gösterimlerde kadının saygınlığı korunmalı, dokunulmazlığı ön plana tutulmalıdır. Özellikle kadına yönelik şiddet sahneleri yasaklanmalıdır.
Kadın kuruluşları da artık seslerini daha çok duyurmalıdırlar. Daha aktif ve daha katılımcı olmalılar. Seslerini daha iyi duyurmak adına etkinlik yapmalı, kadın dayanışmasını üst seviyeye çıkartmalı, bu sorunun kadın değil erkek sorunu olduğunu kamuoyuna kabul ettirmelidirler.
Eğer bu ayıbı kaldıramazsak medeni bir toplum olduğumuz iddiasını asla ve asla söyleyemeyiz. Kadın, bir toplumun medeniyet göstergesidir.
Ümitsiz olmaya gerek yok. Bu cinayetlere son verilebilir mi? Elbette. Yeter ki bahane ve mazeret üretmeyi bırakıp, toplum olarak harekete geçelim.