Kaybolan Yıllar

KAYBOLAN YILLAR

Rüzgar gibi geçen şu hayatta geriye dönüp de pişmanlık duymayan kaç kişi vardır ki? Belki de hiç.

Geçen giden yılları geri getirmek ne mümkün. Gittiğinde insan anlıyor değerini. Kaybolan yıllar bir ukde olarak içimize saplanıyor.

Yıllarını değerlendirememiş isek gerçekten yazık etmişiz kendimize. Şu dünyada güzellikler yaşamamış ve yaşatamamışsak, geriye kıymetli eserler bırakamamış isek kendimize de yıllarımıza da yazık etmişiz demektir.

Ünlü yazar Shakespeare, bu konuda şöyle diyor:

“İnsanların çoğu, sevmekten korkuyor; kaybetmekten korktuğu için.

Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.

Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.

Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için.

Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.

Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”

Hayat öyle bir yaşanmalı ki her anı dolu dolu olmalı. Dönüp baktığında da keşke denilmemeli.

Shakespeare peşi peşine vecizelerini sıralarken ne kadar da haklı. Ölmekten korkuyoruz çünkü yaşamayı, yaşatmayı bilmediğimizden.

Ruhu genç olanlar, dünyada yaşamaktan çok yaşatmak için çalışanlar, her anı değerlendirmesini bilenler, yaptıklarıyla konuşanlar, kendilerini her zaman diri ve genç tutanlar, sürekli çağlayıp şırıl şırıl akanlar. İşte bunlardır hayatın kıymetini bilenler ve ölümden korkmayanlar.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*