SONBAHAR BAHANEYDİ ASLINDA
Son zamanlarda duyduğum en güzel sözlerden birisi.
“Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan. Sonbahar bahaneydi.” (Funda Doğan)
Bir sözle bazen ne kadar çok anlam ifade edilir. Bir sözde ne gerçekler saklıdır. Burada söz ustası bir kalemde ne güzel anlatmış her şeyi.
Hayat yolculuğunda ne çok bahanelere sığınıyoruz. Aslında bahane sığınırken kendimizden de kaçmış olmuyor muyuz? Hep bir bahane hep bir şeyleri kendimize kalkan etme düşüncesinde değil miyiz?
Bahanelerden sıyrılıp kendine hoş geldin demenin zamanı hala gelmedi mi? Geldi de geçiyor sanki.
Kendimizden kaçıştır bahane ürütmek ve bahanelere sığınmak. Bir şeyi yapmak isterseniz mutlaka bir yolunu bulursunuz. İstemezseniz de mutlaka bir bahane bulursunuz.
Bahanelerle yaşayanlar aslında kendinden kaçanlardır. Kendilerine gelmek istemeyen, kapıyı kapatan kişilerdir. Her olumsuzluğun altında kalıp ezilenler, hayata kötümser bakanlar; ufku karanlık, kendindeki gücün farkında olmayan ve kendisine hoş geldin diyemeyen acınacak kişilerdir.
Kendilerine bahane aramayanlar, her şeye olumlu bakıp her Doğan güneşle yeniden hayata tutunan, yeniden Doğan’lardır.
Eskilerden bir sözle kendimize hoş geldin diyelim. “Ey insan! Kadere az bahane bul. Buğday ektin de, arpa mı biçtin?” Fuzuli
Ne ekersek onu biçeceğimiz gibi, bahane ürettiğimiz sürece de kısırdöngüden kurtulup kendimize gelemeyeceğiz.