Vicdanımızı Sorgulamak

Etik kelimesi, ahlaki ve ahlakla ilgili anlamları içermektedir. Etik bir meslek ve iş üzerinden kullanılabilmekte olan bir kelime olarak bilinmektedir. Ancak bireysel açıdan da etik kelimesinin bir öneme sahip olduğu söylenebilir.

Etik, felsefe içerisinde de incelenen bir konu olma özelliğine sahiptir.

Etik, çeşitli meslek kolları arasında tarafların uymak zorunda olduğu veya kaçındığı davranışlar olarak da bilinmektedir. Bu durumda etik, sadece bireysel ilişkilerin sonucunda oluşmamaktadır. Aynı zamanda töre bilimi olarak da bilinmektedir.

Türk Dil Kurumuna göre ise çeşitli anlamlara sahip olduğu bilinmektedir. Etik kelimesi Fransızcadan dilimize geçmiş olan bir kelime olarak ifade edilebilir.

Felsefenin alanlarından birisi de etik felsefesidir. Etik felsefesine göre insanın içerisinde yaşadığı ve etkileşimde bulunduğu her türlü oluşumda etik sorunu ile karşılaşılabilmektedir. Ahlak kavramı ile aynı anlama geldiği düşünülen etik kavramının aslında daha farklı bir manası bulunmaktadır.

Özellikle içinde bulunduğumuz bu dönemde etik değerlerin önemini bir kez daha görmekteyiz.

Suçlamak en kolayı, sorsanız herkes etik olunmalı der!

Peki ne kadar etiğiz?

Sözümüz meclisten dışarı ama…

 “Vatandaş” falan deyip, hümanist düşüncelerle “ah bir görseler gerçekleri” diyoruz ya; hah işte onlar o senin ‘gerçekler’ dediğin şeyin dibine kadar farkındalar.

Memleketimden vatandaş davranışları örneklerine bakacak olursak:

O Vatandaş kimdir?

O vatandaş:

  • Havalimanında çalışan, turisti kazıklayan, taksici,
  • Cuma namazından sonra torunu yaşında kızın bir yerlerine bakıp iç çeken tonton amca,
  • Altın günlerinde üst katında ki günahsız öğrenci kıza “eve erkek alıyor, o……. doldu apartmana” diye dedikodu yapan hacı teyze,
  • Tecavüze uğramamak için camdan atlayan kızın haberinin altına “su testisi su yolunda kırılır diyen” türbanlı bacı,
  • Daha geçen gün elimden zorla aldıkları, “çaldıysa çaldı, öncekiler çalmadı mı? Bu hiç olmazsa müslüman, diğerleri siyonist köpeklerdi” diyen güvenlik görevlisi,
  • Ambulansın peşine takılıp üç araç geçmeyi kar sayan trafikteki şoför,
  • Ağzından “cahiliye devri” düşmeyen ama “kitap okuyunca başıma ağrılar giriyor” diyen adam,
  • Anaları, babaları öldüğünde üzülmeden önce “sana bir daire fazla düştü” diye saç saça, baş başa giren insanlar,
  • Kendi yaşam alanında insan gibi yaşamak için sosyalist partilere oy verip; senin ülkende “müslüman caaanım” diye ŞERİAT DİYE BÖĞÜREN Almancılar, Gurbetçiler,
  • Rutin trafik çevirmesinde polise nereli olduğunu sorup en alttan, en üste otoriteye biat edip, yaltaklanmaya çalışanlar..
  • Tek bir kitap okumayıp, her konuda fikri olanlar.
  • Kendisi gibi düşünenden başkasının yaşamasını istemeyenler.
  • Cehaletin hadsizliğinden, izlediği salak saçma dizilerden veya yarışma programlarından mutlu olanlar.

Gerçekler acıtır!

Etik İstiyorsak Önce Kendimiz Etik Olacağız!

Vicdanımızı Sorgulayacağız!